Gezi'nin 5. yılı, kapitalizmin yeni dönemi ve yeniden kuruluş meselesi üzerine…
“Bu işin hakkından gelelim ki, sandıktan kimin çıktığından bağımsız olarak, her zaman kasa kazanmasın. Daha doğrusu, dönemin önümüze çıkardığı görevlerin üstesinden hakkıyla gelebildiğimiz noktada, siyasetin kasanın asla kazanamayacağı bir zeminde de kurulabileceğini ve özgürlüğe ölümüne susamış yığınlar siyasetin özneleri haline geldiklerinde bütün oyunların nasıl bozulabileceğini bizzat yaşayarak, tekrar tecrübe edeceğiz.”
53 yıl önce girdiği parlamentoda yaptığı muhalefet, o döneme kadar görülmemiş ‘yeni bir parlamento deneyimi’ olarak nitelenen TİP, 24 Haziran’la birlikte yeni bir parlamento deneyimine hazırlanıyor.
15-16 Haziran Direnişi, 48 yıl sonra yeniden ‘yok sayılan’ işçi sınıfına yol gösteriyor.
Bilindiği üzere Almanya, Fransa ve İngiltere İran ile yapılmış olan nükleer anlaşmayı, kârlı bir pazarı kaybetmek istemedikleri için korumak istiyorlar.
Ekonomist Russell Napier ile İsviçre'nin Neue Zürcher Zeitung (Yeni Zürih Gazetesi)'nde yapılan röportajda Türkiye'nin iflasının artık bir zaman meselesi olmadığı, iflasın başladığı belirtiliyor. Napier'la yapılan röportajın çevirisini okurlarımıza sunuyoruz.
"Elbette kur artışında dış mihraklar var ama mihrak olarak değil aslında kar elde etmeyi seven sermaye olarak var. Ama hiçbir para babası AKP iktidarını uzaklaştırmak için olması gereken 3 TL seviyesinden değil tutup 4.80 TL’den USD satın almaz."
Bugün AKP’nin YÖK ile ilişkisi veya eğitim politikası incelendiğinde varolan durumların geçmişten bağımsız olmadığını göz önünde bulundurmalıyız.
Müttefiklerin zaferi Alman faşizmini sona erdirdi. Ancak Federal Almanya Cumhuriyeti tarihin tekerini geri çeviriyor.
İşçi sınıfının 'Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü' olan 1 Mayıs, aynı zamanda Behice Boran'ın doğum günü. Boran'ı 108'inci doğum gününde saygıyla anıyoruz.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan sokak hareketlerinden ve Başbakan'ın istifasının ardından Ermenistan... Söz konusu olan bir kadife devrim mi, yoksa liberal reform mu?
Kirli, sisli bir şehrin sokaklarında yürürken pasif olarak kaç sigara içtiğinizi hiç merak ettiniz mi?
İsviçre Parlamentosu gündemsizlik nedeniyle toplanamıyor. Ne muhteşem ülke! Peki gerçekten öyle mi? Bir mültecinin gözünden bakıldığında durum değişiyor. Parlamentonun gündemine giremeyen hayati sorunlar her yanı sarıyor.
Fransa’nın başkenti Paris’te 26 Mart ile 30 Mayıs 1871 tarihleri arasında seçilen Paris Komünü’nün bugün 147. yıl dönümü.
Yaklaşık 4 yıl önce Türkiye tarihinin en büyük emekçi katliamı yaşandı. Hukuk mücadelesi ise tüm engellemelere, devlet-sermaye işbirliğine rağmen sürüyor.
Öyle ya da böyle Paris Komünü insanlık tarihine ışık tutan çok büyük bir iktidar deneyimiydi.
Stephen Hawking’in mücadele ve bilimsel başarılarla dolu yaşamı, onu çağımızın en büyük dehası olarak anılmasıyla onurlandırdı.
Son dönemin popüler dizisini bir emekçi mahallesinin gözünden inceleyelim. Emekçi mahallelerin gerçekten 'İdris Baba'lara mı ihtiyacı var?
Remziye ve Hülya…İki İKD’li. Yer: Anadolu’nun herhangi bir ili, her yer olabilir...
Kübalı kadınlar özgürlük ve eşitlik mücadelesinde bir tarih yazmışlardır. ABD ablukası altında 59 yıl süren mücadele sonucunda elde ettikleri göz kamaştırıcı başarıları, emekçi sınıfların örgütlenip yönettikleri bir ülkede neler kazanabileceklerinin kanıtıdır.