DEPREM
Şimdi enkazlar kaldırılırken; hırsızlık, rant, yolsuzluk, yoksulluk, eşitsizlik, sömürü, baskı, zulüm, kibir, kindarlık enkaz altında bırakılsın. Vicdanı, adaleti, bilimi, hukuku, eşitliği, barışı, kardeşliği elbirliğiyle kurtaralım, yaşatalım, büyütelim.
Enkaz altında kalan hayallere olan borcumuz bu ülkeyi daha iyiye, aydınlığa taşımak.
Yönetenlerin menfaati, bizim menfaatimize yine parmak salladı. Onların hesapları yine kârlarına, kendilerini kurtarmaya açıldı. Bırakın korksunlar, çünkü bizim hesaplarımız hep insanlığa çıktı. İnsanlığı hesaplayanlar, hesaplaşmanın da önünü açacaklar.
Her türlü tehlike ve zorluk altında doğayla mücadele ederek emek veren ve ürettiği yeraltı kaynaklarını insanlığın hizmetine sunan madencilere, tüm toplumun vefa borcu bulunmakta.
AKP
Cahil veya aldığı eğitim dinci ideoloji ile tıraşlanmış ruhlarda, korku üzerine temellenen bir ahlakın, korku boşa çıktığında nasıl bir toplumsal vahşete dönüştüğünü 20 yıldır yaşıyoruz.
Yaşanan bu depremin mutlaka toplumsal, sosyal, siyasal artçıları da olacak. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Statükoyu savunanlarla, yeni bir dünya özlemi duyanların mücadelesi hızlanacak.
İLERİ GÖRÜŞ
Halkın kendi başının çaresine bakma iradesine bile ket vurdular. Halk Adıyaman’dan müteahhit çetesinin valisini kovunca ve müteahhitler çetesi reisi deprem bölgesine gelirken, internet kullanımını engellediler.
ARKA SIRA
Eşitlik, özgürlük laflarını ağızlarından eksik etmeyen iyilik melekleri olmaktan bizi kurtaracak olan şey sosyalizmin güncel sorunlara politikalar sunması, kapitalist ekonomi modelinin yarattığı enkazın altından küllerinden doğarak insanlığın ilerlemesine edeceği hizmeti tekrarlamaktır.
İSTANBUL
Şunu açıkça ve büyük harflerle yazalım: BU ÜLKEDE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ İSTEMEYEN EN ATEŞLİ GÜRUH TARİKATLARDIR.
SANAT
Şüphesiz bu sergiyle sanatçı, seyircinin suratına bir tokat gibi çarpmasa da, insanın doğa ile ilişkisini yeniden kurması gerektiğini iyi bir şekilde hatırlattı.
MADEN
Hem Emek ve Özgürlük ittifakı hem de Sosyalist Güç Birliği, doğal kaynaklar ve madencilik konusunda daha radikal çözümler önermekte.
SEÇİM
Türkiye’nin hem AKP-MHP’yi, hem de Saray Rejimi’ni aşma ve bu karanlıktan kurtulma iradesini kuvvetlendirecek adımlar el birliğiyle atılmalıdır.
RESİM SERGİSİ
Eserlerin tek tek okunması, yerini, serginin bir bütün olarak görülmesine bırakır. Halbuki Ebru Uygun’un sergisinde bu kategoriler arasındaki ilişkiler, işlerin tek tek okunmasını ve seyircinin daha çok uyarılmasını sağlıyor.
SAĞLIK
1990’lı yılların sonunda özellikle Asya krizinin de etkisiyle Tayland ve Singapur gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde doğrudan hükümetler eliyle sağlık turizmine ulusal sağlık sistemi düzeyinde alan açılmasıyla yeni bir evreye girilmiş oldu. Türkiye ise bu sürece AKP ve onun neoliberal politika paketi olan Sağlıkta Dönüşüm Programı vesilesiyle dahil oldu diyebiliriz
Bugün kimse yasa zoruyla madende çalışmak zorunda değil. Ama tarımın bir geçim kaynağı olmaktan çıkarılması, diğer iş kollarında yaşanan yoğun işsizlik, madende çalışmaktan başka alternatif bırakmaz gençlere. Gençler başka olanakları olmadığı için çaresizlikten girer kör kuyulara.
TİP
Biraz sabır, soğukkanlılık ve üzerinde çalışılmış sağlam bir mantık, hep birlikte gördüğümüz gibi, o “bir atımlık barutu” kısa zamanda çözmeye yetecektir.
Eskiden madenlerde mahkûmlar çalıştırılırdı şimdi çalışmaya mahkûm olanlar sırada. Değişen bir şey yok aslında.
Herkesin gözü önünde kendi kendisini uçurumun eşiğine getirmiş, iklim krizi başta olmak üzere bir dizi krizle boğuşarak insanlığın geleceğini bir güvencesizlik sarmalına sıkıştırmış bir sistemle karşı karşıya olduğumuz gün gibi ortadadır
SİYASET
Evet, Davutoğlu’nun malum sözleri ederken bulduğu cüret aslında şu anki konumundan çok, uzun süredir memleketin başına kabus gibi çöken siyasal İslam atmosferinden kaynaklanıyor. Evet, Davutoğlu küçük ama temsil ettikleri mide bulandırıyor.
Doğanın insanlığa sunduğu madenlerin gerçek ihtiyaçlar temelinde ve çevreye en az zarar verecek şekilde üretiminin plânlanması ve üretimin kamu eliyle yapılması zor olmasa gerek.