ABD’nin imparatorluğu için Suriye’de bir kukla rejim arayışı yenilgiye uğramıştır. Elde edilen, Türkiye’nin islamcılara karşı mücadele adına Suriye topraklarını işgal etmesi, Kürtlerin ise kendi kaderini tayin için orta vadede Türkiye ile karşı karşıya gelmesidir. Bu acımasız bölgesel savaş, ABD İmparatorluğunun Ortadoğu üzerindeki hegemonyasının ne oranda küçüldüğünü gösterecektir.
Haluk Yurtsever’in kitabı, ‘orta sınıf’ tanımlamasını Marksist sınıf sorunsalı içinde değerlendirirken klasiklere ilişkin titiz bir inceleme sunuyor. Bu temel hat, ‘orta sınıf teorisinin babası’ sayılabilecek Weber’in ve onun güncel devamcıları olarak A. Giddens, P. Bourdieu gibi teorisyenlerin belli başlı tezleriyle karşılaştırılıyor.
İstanbul’u anlatıyor Körburun, devrimcileri, onların umudunu… sonrasındaki yenilmişliklerini; işte en çok burası çok acıtıyor belki de. Hiçbir yere ait olamayanları anlatıyor, çaresizlikle olduğun yerde kalmayı, kabullenmeyi; ama içten içe isyanı anlatıyor Körburun… Hayalleri anlatıyor, onlara yaşamın pahasına inanmayı…
Gitgide içinden çıkılmaz hal alan savaşta Suriye’de etnik farklılıklar keskinleşerek halklar arasında onarılmaz derinlikte yaralar açmıştır. Bu etnik kökenli düşmanlıkların komşu ülkelere sıçramayacağını düşünmek hayalperestliktir.
Çocuk, doktor, öğretmen, asker, polis olmak istiyor. Dua ezberliyor, TEOG’da düşük puan yapıyor ve bir imam hatip lisesine yerleşiyor. Üniversite sınavında da başarılı olamıyor. İmamlık eğitimi almasına rağmen imam da olamıyor; çünkü Türkiye’de imam açığı yok. Sonuçta, şanslıysa, belediye işçisi oluyor. AKP’li belediyede çalışıyor. Darbe girişimi oluyor, kaybediyor, ve sonunda “demokrasi nöbeti” başlıyor.
Babasını son yolculuğuna koca bir kalabalıkla uğurladık, “Haramilerin Saltanatını Yıkacağız/ Bekle Bizi İstanbul” nidalarıyla genç yaşlı herkes büyük Usta’ya güle güle diyordu. Bu vedadan iki gün sonra görebildiğim Barış Pirhasan’la hem Babası Abdülkadir Pirhasan’ı yani nam-ı diğer Vedat Türkali’yi, hem de yarım kalmış ne varsa biraz biraz konuştuk…
Araştırmacı, gazeteci Hasan Sivri, "ABD ile Rusya arasında Halep'te bir anlaşma sağlanmadan El Bab kentinde net bir tavır göremeyeceğiz" diyor. Sivri'ye göre, Suriye'deki Türk ve ÖSO varlığı gelecekte ABD tarafından Rusya-İran-Şam hattına karşı kullanılacak.
Emperyalist hiyerarşinin kurumsal mimarisini yeniden inşa etmeye dönük bir girişim olarak kurgulanmış olsa da, G20'nin tam da emperyalizme içkin olan çelişkiler nedeniyle murat edilenden çok farklı bir yerde olduğunu görebiliriz.
Sıkışma nasıl aşılacak? Bir tarafta Türkiye’nin tehditkâr ve fırsatçı dış politikası, diğer yanda bu kozu Türkiye’nin eline vermek istemeyen ve bunun için mülteci meselesinde farklı bir siyaset izleyen Merkel var.
Başı açık kadın artık en iyi ihtimalle ‘hoş görülmesi gereken’ unsura dönüşecektir. Rejimin şiddet tekeli artık polisin copu, silahı, biber gazı kadar kafasındaki türbandır.
Cüppelerine düğme değil ülkemize adalet ve bağımsız yargı isteyen Yarsav/Yargıçlar Sendikası üyesi demokrat hakim/savcılar ile süpriz peşinde koşmayıp adalet mücadelesinde kavga veren avukatların mücadelesi ortaklaşıp güçlendiğinde adli yıl açılışları kaçak saraylarda eğilip bükülerek değil meydanlarda dimdik kutlanacaktır.
İnsanlık tarihi düşünüldüğünde bir insan ömrü kısacık kalıyor kuşkusuz… 97 yıl bile… Cemal Süreyya’nın dediği gibi “Her ölüm erkendir” ve insan bunu bilerek ömrünü yaşamalıdır. “Erken” gidilecek şu dünyaya bitmeyecek şeyler bırakarak… Bunu başaran tüm çınarlara selam olsun… İyi ki doğdunuz… Siyasi olarak zaman zaman eleştirmiş olsak da iyi ki bizim tarafımızdaydınız…
Ülkemizi cihatçı çetelerle kol kola, onayı alınmış bir savaşa sürükleyenlerin muradı bize İslamcılıklardan İslamcılık beğendirmek; ölümü gösterip sıtmaya razı etmek…
IŞİD kaçakçılık, yasadışı petrol satışı, fidye, tarihi eser kaçakçılığı gibi pek çok yasadışı faaliyeti olan gerçek bir suç örgütü...
Che’nin Latin Amerika halklarının ulusal ve sosyal kurtuluşu için zafere ulaşıncaya kadar savaşma kararlılığı sonsuza dek sürecek bir örnek oluşturacak... Onu katil olarak itham eden zihniyetler ise tarihin karanlığına gömülecektir!
'Laiklik sadece ahlakı ilgilendiren bir sorun olmaktan çıkar. Zira konu, evrenin, dünyanın ve yaşamın; kısacası evrenin ve evrende olan her şeyin kökenini, yapısını, mevcut durumunu, işleyişini ve geleceğini ilgilendiriyor. Bütün bu alanlarda mümkün en kapsamlı özgürlüğü gerçekleştirebilmenin en önemli ön koşulu siyasetin koşulsuz ve radikal bir şekilde dünyevileşmesidir.'
Kontrolünü kaybetmiş halde gün gün artırdığı baskı ve şiddetiyle varlığını gittiği yere kadar yaşatabilmek uğruna yapabilecekleri, sadece Rusya politikasındaki yanar dönerliğinden alınacak ilhamla dahi öngörülebilecek iktidarı doğrudan desteklemekle, edilgen biçimde ona boyun eğmenin sonuçları bugün itibarı ile birbirine denktir.
Özel konularda eğitim veren ve harp, silah ve araçlarının temini, bakım ve onarımının nasıl olacağını öğreten SADAT'ı kuran Adnan Tanrıverdi Erdoğan'ın danışmanlığına getirildi...
Resmin geneline bakacak olursak asıl yapılmak istenenin otoyollar, Kanal İstanbul, nükleer santral, üçüncü köprü ve havalimanı gibi büyük altyapı projelerine finansman sağlanması olduğu sonucuna varabiliriz.
15 Temmuz darbe girişimi pek çok şeyin yanı sıra, Cumhuriyet’i lime lime edip, yeni bir rejim kurma yolunda ciddi merhaleler kat etmiş AKP iktidarının, esasında ne kadar da ölümcül bir fay hattı üzerinde durduğunu gösterdi.